çok güçlü bir ilişkidir ve birbirleriyle son derece ilintili kavramlardır.
canlı konserler özellikle tercih edilir bu konuda. iyi bir konser sonrası uçma ve sevişme isteği uyanmasından kaynaklanır. bu tür müziği dinleyenlerin yüzde doksanının içinde bulunduğu durumdur bu. sekse çok düşkün insanın tercih ettiği müzik türleridir "elektronik müzik" veya "trance". hatta bu canlı konserlerde hatun çok fazla uçarsa; daha konserde başlamak ister sevişmeye. "trance"inde anlamı budur zaten. buna inanmayanlar veya kabullenemeyenler; bir ritüel olarak da "national geographic channel"da yayınlanan konuyla alakalı belgeseli izleyebilir. gerçi o biraz daha bilimsel ama olsun. yine de çok şeyi gözler önüne seriyor. bir de sürekli "depresyon" takılan hatunların bir çıkış noktası olarak da sayılabilir bu durum. "hap" ve "papik"le hayatını yaşamaya çalışan zavallı insanların da öyle.
diğer bir örnekleme olarak; "hard'n heavy" konserlerinde de "içki" duruma hakimdir. "likit içki" çok fazla tüketilir. zira; 1993 yılında izmir alsancak stadyumunda "scorpions" konseri ile başlayan ve istanbul'daki son "kreator" ve "metallica" konserlerinden oluşan sayısız gittiğim konserlerde, devamlı şekilde "içki"yi gördüm ve hatta; bu konserlerde içtiğim "rakı" kadeh sayısını ve "bira" sayısını hatırlamıyorum bile diyebilirim. "elektronik" müziğin aksine bu konserlerde de "hap" veya "papik" tercih edilmez pek. ama "elektronik" veya "trance" müzikte maalesef tercih ecstasy'dir.
bu müziği dinleyen insanlara dikkatli bakın. baştan aşağı problem göreceksiniz. tüm değerlerini yitirmiş, adeta asalak gibi yaşamaktadır. hayat kalitesi son derece düşüktür. 250 kontör, tüm taleplerinizin karşılığı olabilir bu tip bünyelerde. "nerede akşam orada sabah" tarz bir hayatları vardır. gördüğünüz yerde uzayın derim. dertsiz başınıza sakın "bela" almayın. çok arzuluyorsanız da bu tipleri "one night stand" tercihiniz olsun bu konuda. zira bunlardan sevgili falan asla olmaz. benden size tavsiye.
