sözlükte fazla vakit gecirmeyen biriyim, bu arkadaşın birkaç girisini okudum ve kafamda kabaca bir taslak oluştu kendisiyle ilgili.
Haline üzülüyorum dostum. Var oluşunu, kimliğini, bünyende taşıdığın tüm sıfatları türk kimliğine olan düşmanlığın vasıtasıyla biçimlendirmen beni kahretti. Senin durumunda olmayı gerçekten istemezdim.
Yazdıkların o nefret ettiğin ve 'faşist' diye yafta vurduğun insanları eminim çok güldürüyordur. Haline bakıp taştaş geçtiklerinden de eminim, herkes benim gibi üzülmez senin bu hazin çırpınışlarına.
Halbuki kısacık ömrümüzde, en azından bir insan olduğumuz için bile tebessümü, huzuru ve sükuneti hak ediyoruz be. O kadar da bitkin değiliz, o kadar da çaresiz değiliz. Hayattan alınacak tatlar bitmedi. Kürt olman da bu devletin kendi varlığını ve bekasını sürdürmek için yaptığı haklı hamlelere tepki göstermene gerekçe olamaz, olmamalı.
Akdeniz'deki gerginlik üzerinden türk devletini eleştirip yunanları desteklemişsin, vah vah. Tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış derler ya; burada dağ sana götüyle gülüyor kardeşim hiç mi utanmıyorsun?
Belgelerle haklı olduğu apaçık ortada olan bir Türkiye Cumhuriyeti var, karşısında ise bu hakkı gasp etmek isteyen ve arkasına aldığı avrupa ülkeleri vasıtasıyla esip gürleyen haydut bir yunan devleti var. Bu işin duygusal boyutu yok, hukuki açıdan ele alıyoruz dikkat edersen. Hukuki olarak haklı tarafı bu denli nefretle eleştirmek ne yazık ki durumunun patolojik olduğunu düşündürüyor bana.
Mutlu olmaya çalış. Bu devlet senin devletin. Bu millet senin milletin. Bu halk seni bile bağrına basıyor, kaçma bizden, seviyoruz seni.