doğamızın kanunuymuş.. büyüdük bak; eskisi gibi hırpalayamıyoruz bile kendimizi.. mutlu muyuz? hiç sanmam. sadece yorulmuyoruz, sadece yıpranmıyoruz.
oyuncaklarıma saygılı olduğunun farkındayım ama buz mavisi çökmüyor artık içime, yağmursa çoktan dindi buralarda. kar gelecek yakında.. bu sefer de beyaza mı benzetmeye çalışacaksın. olanla yetinmezsin ki,hep şekillendirmeye çalışırsın..korkma değişmiyorum, seni bile dinlemiyorum. fazla aydınsın, döngünde çekim alanım sıfırlanıyor artık..
biliyorum sorular sormama da kızıyorsun ama meraklanma.. demlenmiş ruhun absürt soru sorma takıntısı, bir bana mı özel sanki.. hem yanıtlarım ayrıntılarda değil apaçıklarda.
insan herkese aynı hasarı bırakmak için onca çabayı sarfeder mi.. bundan beslenmek bildiğin domateslik.. her yemeğe giden türden.. kendine benzetmeye çalışmaktan vazgeç.. sürüne "insan" eklemekten vazgeç.. değer ver biraz akıl değil.. ta ta.. küçük kurbağa öpen olsa da seni prense dönüşmeyeceksin. hiç olamadınki sana benzeyen bir şey, özüne benzeyen.. oysa özüne inanan biri varken.
ağla ortalıkta..içmeden bunu becerebil..
içmeden özle birini, ayıkken inan kendine ve cümlelerine..
söz verdiğin şeyleri unutma, vermen gerekenleri istedikçe ver. bırak bu sana özel sandığın oyunları.
işlemediğinde üzülme
yüreğe işlemiyor artık harfler.