açıkçası daha taze acılar varken bunlardan dolayı özür dilenmesi daha doğru.
mesela ermeniler, asala için özür dilemeli. diaspora ve tüm avrupa buna sessiz kalarak dolaylı olarak destek vermiştir. sessiz kalmak kötüden taraf olmaktır bir anlamda. bunun özrü muhakkak gerekli.
ancak öncesinde, 6-7 eylül 1955'te yapılanlar için de bir özür gerekiyor. ve bu özür yabancı ermenilerden değil, buradaki ermeni ve rumlardan dilenmeli. benim ailem, aile dostlarım malını, evini, kilisesini yitirdi. ölenler de var tabii. ancak ne halktan, ne de işbirlikçi devletten bir özür gelmedi. kimse bu haksızlığa da ses çıkarmadı ülkemde doğru dürüst.
haydi 1915 çok muğlak, yalan, dolan, vs. iki halk da kıyımlarından ötürü özrünü dileyemiyor. düşünün, alparslan türkeş bile özür dilenmesinden yanaydı karşılıklı olarak. ancak bu kadar taze acılar varken yakın tarihlerde, en azından bunlardan dolayı özür dilese halklar birbirinden. çok mu zor?
1915'i iki taraf da çok güzel bastırabiliyor, yok sayabiliyor. ama adeta gözümüzün önünde yaşanmış bu asala ve 6-7 eylül vahşetlerini hangi insan evladı yok sayabilir, inkar edebilir?