Yıllardır çeşitli tartışmalara sahne olsa da özünde halkın sokağa çıkması, siyasilerin kararlı tutumu, medya ve polis ile askerin ana kuvvetlerinin karşıt duruşu nedeni ile başarıya ulaşamamış darbe girişimidir.
Özellikle darbenin ana davası olan Akıncılar üssü davasının incelenmesi durumu net ortaya koymaktadır. Söz konusu davada ceza alanlar vesayet altında olan Genel Kurmay başkanının isteği üzerine darbeyi yapanları vazgeçirmeye çalıştıklarına dair bir savunma yaptılar. Ancak özellikle iki sorun var bu ifadelerinde:
1. Darbecilerle görüşüp sonrasında Genel Kurmay başkanını bilgilendirdiklerini bilgilendirdiklerini söylüyorlar tamam ama mahkeme başkanı peki görüştüğünüz kişiler kim ya da kimdi diye soruyor. Bir isim veremiyorlar ya da vermiyorlar. Bu soruya cevapları "biz genel kurmay başkanının isteği üzerine görüşme yaptık" oluyor. Yani özetle kimle konuştuklarını söylemiyorlar.
2. Hepsi gazino kısmında sivillerin olduğunu söylüyorlar. Ancak hiçbir sivilin olmaması gereken askeri tesiste hiçbiri bu sivillerin varlığını sorgulamıyor daha ilginci bu sivillerle bağlantıya geçmiyor (Kendi söylemlerine göre.).
3. Akıncı üssündeki sivillerin özellikle 3 tanesinin kamera ile görüntüsü sabit ama ertesi sabah üsse çok yakın bir arazide birlikte yakalanıyorlar. Bu 4 kişinin 3 tanesinin eşleri bir ay önce Amerikaya gönderilmiş. Hiçbiri yaklaşık 15 gündür telefon kullanmıyor. Hepsinin pasaportu üzerlerinde ve neden bu bölgede oldukları sorularına, "arazi alımı, belgesel çekimi, arkadaş buluşması" gibi cevaplar veriyorlar.
Diğer davalarda da var bu tarz şeyler. Mesela bir başka örnek... Oteli basan özel harekatçı.. ifadesinde "kandırıldım" diyor ve soruyorlar "emri veren kim" diye. Cevap vermiyor. Çok çok sonrasında mahkeme bitip cezalar belli olunca, "Semih Terzi"nin ismini kerhen vermiş.
