evcil hayvanı ölünce hissedilenler

entry7 galeri
    4.
  1. hayatımda yalnızca iki kere yaşadım. birinde 4 yaşındayken bir "maviş", mavi muhabbet kuşum vardı. onun sabahları ötmeye başladığı zamanla benim anaokuluna gideceğim saatler hep çakışırdı. hatta çoğu zaman uyku sersemi bir halde "maviş sus uyuyayım ya" derdim. sonra o ses zınk ederdi kafamda "aa okula gideceğim" diye. anneme sorardım,çocuğuz ya iyi niyetle "senin uyanacağın saat ötüp seni uyandırıyor" derdi. belki de gerçekten benim uyanacağım saati öğrenmişti bilemiyorum. ama sonra bir gün maviş biraz salonda dolaşsın diye kafesin kapısını açtım. maviş kaçtı gitti. "öyle olsun maviş,yalnız bıraktın beni" demiştim.

    ikincisi de 23 yaşındayken, 2 tane muhabbet kuşu aldım. biri sarı renk dişi diye güneş derdim diğeri de erkek beyaz olduğu için bazen kar derdim bazen melek bazen oğlum derdim. çok cana yakındı bu melek. hiç ısırmazdı aldığım ilk günden beri. bir gece işten döndüm. kafesin oraya gittim, sarı içerde duruyor,beyaz kafesin demire doğru gelip bana baktı uzunca. ne oldu oğlum dedim. kafasını salladı. başını okşadım. sonra kanatlarını açtı. ben her zaman ki gibi tüylerini kabartacak sanırken sonra hayatımın en garip duygusunu yaşamama sebep olan şekilde belki saniyede 10 defa olacak hızda kanatlarını çırpmaya başladı. 1 dakika ya sürdü ya sürmedi sonra durdu. hafiften aşağı eğildi yine bana bakar gibi oldu. sonrada üzerinde bulunduğu ağaç parçasından düştü. gözleri kapandı. hiç hareket etmedi. anladım ki oğlum ölmüştü. demek ki bana son vedasını yapmak için gelmişti belki de benden yardım istemişti kafesin yanına gelip de ben anlamamıştım, diye düşündüm. yıkıldım. bir süre sonra güneş yalnız kalmasın diye onun yanına bir kuş daha aldım mavi beyaz. bu "güneş" gerçekten uzun süre tramva yaşamış gibi hiç bir kuşa yakınlaşmadı beyaz eşinin ölümünden sonra. hep kızdı. sonra aralarına bir yavru koydum hafif tüyleri daha çıkmamış.belki dedim yavru vasıtasıyla ısınırlar,bir şeyler hissederler diye. izliyorum mavi kur yapıyor sarıya, sarı ya kaçıyor ya da kafasını gagalıyordu kızarak. sonra yeşil büyümeye başladı. bunları salonda uçsun diye çok serbest bırakırdık. bir gün ben evde yokken annemler salonda uçurmuşlar. birde kafese girmeyi öğrendikleri için, balkon kapısını kapatıp serbest bırakırdık çoğunlukla.bir de kafesin kilidini kaldırmıştık. kapatıyorduk ama akıllı hayvanlar,kafalarıya itirek kapıyı açtıktan sonra çıkmalarına hayrandım. işte annemlerde kafesin kapısı açıkken dolaşsınlar diye serbest bırakmışlar, zaten kafese girerler diye uyumuşlar bir gece. işte o gece işten geldim ve bir baktım mavi ortalıkta yok. bizimkilere sordum, kapılar kapalı çıkamaz oralarda saklanıyordur dedi. evet sonra buldum, koltuğun arkasında yatmış. gel oğlum dedim. baktım hareket etmiyor. korkarak aldım oradan ve baktım tüyleri yolunmuş. anladım ki sarı, beyazı öyle sevmiş ki maviyi öldürmüş. sonra bir gün sarı ilk bulduğu fırsatta kaçtı. ondan sonrada yeşili.
    2 ...