romanya halkı açlık ve yoksulluk içindeyken, yemeye ekmek bulamazken halkın vergileri ile yapılan bu saray eleştirildiğinde, "bu saray milletin sarayı" diyordu orospu çocuğu.
yok yoktu sarayın içinde.
restoran, yüzme havuzu, spor salonu...
lüks içindeki sarayın içinde kapalı botanik bahçesi ve yürüyüş parkuru bile yaptırmıştı orospu çocuğu diktatör.
tabi kendileri aç olup bu sarayı alkışlayanlar da vardı.
bu saray yapılırken, halk açlıktan, yoksulluktan ot yiyordu...
ot lan ot, bildiğin...
halktan saklana saklana, koruma ordusunun içinde yaşadı bu sarayda piç.
halktan korkuyordu, halkına zulmediyordu.
ama kimse konuşamıyor, yazamıyordu...
sonra...
sonra siktiler onu.
öldü geberdi.
ölüsünü bile siktiler...
sadece kendisini değil sülalesini de...
saray hala duruyor.
utanç müzesi olarak.
halk bakıp bakıp ibret alsın diye duruyor. bir kısmı ise müze...
allah kimseyi bir diktatörün sarayını savunacak kadar onursuz ve şerefsiz yapmasın. (amin)