ben "ayna siyasetini" tercih ediyorum. ülkeyi yöneten kişi sorumlu kişi olduğuna göre,suçu başkasına atma hakkı olmayan kişidir. madem insanların geçmişini araştırıyorlar, alsınlar kendi geçmişlerine baksınlar geçmişleri ak mı kara mı diye ? yurtdışına giden bir çok vatandaşımız "bu beyin göçü" diye gitmesinin yanı sıra, aileleri oğullarının başaracağını düşünerek "kredi çekip borçlanıyorlar". orada oğullarının bir çoğu hem okuyor hem çalışıyor. birileri gibi çıkıp da oğlumuzu göndermek için hanımın bileziklerini sattık. "bir tek bu evlilik yüzüğümüz" kaldı demiyorlar.
ama bir tek yüzüğü kaldığını iddia edenler, saldırdıkları şeyleri aslında kendilerii yapıyorlar. bunu çok rahat gözlemleyebilirsiniz. akp kendi kendini bitirecek çünkü onların beyinlerindeki bilinçaltı öyle dolmuş ki, beyinleri kendinden olanları dahi tehdit algılayarak saldırıyor. beyinde şöyle bir seçicilik vardır saldırganlıkla ilgili. eğer ki zamanında bilinçaltında saplandığınız şeyleri değiştirememişseniz ya da değiştirmemisşeniz, zamanı gelince kendinizi ona saldırır halde bulursunuz. bunun bir sebebi de bilinçaltının uzun bir dönem doğru kabul ettiği şeyi, beyin bir süre sonra yanlış olarak tanımlayınca bilinçaltı harekete geçer. ya yanlış tanımı yapana saldırırlar ki örneği işte yıllarca "fetö" öyledir dendi, bunlar çıktı öyle diyenlere saldırdı, fetöye toz kondurmadı. sonra ne oldu, akp bilinçaltında fetöyü değiştirmediği için, beyin "partiyi kurtarmak için değil bilimsel olarak insanın kendini kurtarmayı sağlamaya çalıştığı için" fetöyü kafalarında o an itibariyle artık "doğru" değil "yanlış kişi" olarak tanımlayınca, bilinçaltı da beyin ile ele ele vererek bu durumu değiştirmek için saldırdı durdu. çünkü kandırılmışlık hissi de bir kin yarattı ve hızını alamadı. önüne gelene saldırdı, kulp taktı. belki halisünasyonlar gördü. her gördüğü siyasetçiyi fetöcü sanıyordu. gerçeği farkettiğinde iş işten geçmişti. ülke 15 temmuz da işte böyle bir bilinçaltı karmaşası yaşayıp da körü körüne yaşayanların açtığı bir manzara ile karşılaştı. siyasetçiler bir kaç gün "birlik ve beraberlik" naraları attılar. çok sürmedi 15 temmuzdan yaklaşık 1 ay kadar sonra siyasi partiler tekrar kendi kendilerini ve birbirlerini yemeye başladılar. o yüzden tüm bu sağ ve sol siyasi partilerden- felsefe ağzıyla söylemeyeceğim, halk ağzıyla söyleyeceğim "tüm bu siyasi partilerden bir sikim olmaz" -