aklın sınırlarını zorladığı iddaa edilen,
ki bu kabul görmüş normda sorgulanmaya açıktır. her zaman dediğim gibi, çoğunluğun dayattığı her kuralı kabul etmek zorunda değiliz, ahlak, akıl, vicdan kendi içlerinde yaşanılan hayat ve çevresel faktörlerin getirdiği zorunluluklar insanı yeniden şekillendirir.
o zamanda soruyorum,
gerçek akıllı kim?
bazen nedensiz, kimisi doğuştan yaradılışından, kimisi de ruhunda açılan yaralardan delirir.
ve büyük üstad ne güzel anlatmış..
"deli kadınlar iyidir. onları çok severim. çünkü ne kahkahaları tutsak, ne gözyaşları sınırlı, ne arzuları mahpus, ne öfkeleri prangalıdır."