gecenin derinlerinden öyküler

entry162 galeri
    103.
  1. Şarabın tadına daha yeni yeni alışmaya çalışıyordu. Pek çok içki denemiş olsa da şarabın tadı ona farklı geliyordu. Sevebileceği bir şarabı kolay kolay bulamazdı. Onun sevdiği tat sanki tanrılara layık olan bir tat gibiydi. Arkadaşı ona bir yer önermişti ona bugün de oraya gidiyordu. içinde büyük bir heyecan vardı giderken. Fakat sadece bir şarabı tadacağı için değildi bu heyecanı. Arkadaşının önerdiği yer bir kiliseydi. Ona son zamanlarda içinde merak heyecan ve farklı uyandıran yapılardan biri kısaca.

    Şehrin içinde olsa da bir tepe gibi bir yerde kalan bir kiliseydi bu. Önünde ise deniz ve gökyüzü uzanıyordu. Yüzünde hafif bir tebessüm oluştu kilisenin böyle bir yerde olduğunu görünce. Ve kiliseye yaklaştıkça farklı duyguların etkisi altına giriyordu. Çünkü görkemli yapısı onda bir yandan hayranlık uyandırırken bir yandan da ürkütücü bir his veriyordu.

    Kilise ile olan bu bakışmasını ise oradaki bir görevlinin sesi bozuyordu. O farklı duyguların etkisinden çıkıp arkadaşının söylediği o şarap mahzenini ve tadıp tadamayacağını sordu. Görevli sadece takip edin demekle yetindi ve ona şarap mahzenine kadar eşlik edip tekrar yukarı çıktı.

    Ve işte karşısında tadabileceği pek çok türde şarap vardı. Tek tek denemek istiyordu hepsini ve öyle de yapıyordu her şaraptan ufak yudumlar alıyordu. Ve her şarabın tadı daha da güzelleşiyordu. Buna şaşırmıştı. Daha önce de pek çok şarap denemiş çoğunun tadı hoşuna gitmemişti. Burada ise her tattığı yudum daha da güzel bir his bırakıyordu dudaklarında. Ve o kadar şarabı tatmasına rağmen sarhoş olmamıştı. Sadece bir hoşluk yaratmıştı üzerinde.

    Bir anda gözü duvarda bir noktaya takıldı. Ve sonra duvarın tamamına baktı. Sanki duvarın bu kısmı diğerlerinden farklı gibiydi. Merak edip dokunmak istediğin de ise orasının bir duvar değil de bir çeşit kapı olduğunu anladı. Bir koridora açılan bir kapı. Ve bu koridor duvardaki meşaleler ile aydınlanıyordu.

    Koridorun sonuna kadar yürümeye başlamıştı. Nereye çıkacağını bilmeden merakıyla beraber yürüyordu ama içinde sadece hala o hoş duygu vardı. Ve koridorun sonuna vardığında karşılaştığı şey harika bir gün batımı manzarası oluyordu.

    Ve koridordan dışarı çıkıp birkaç adım daha attıktan sonra aşağıya inen kısa bir yolu ve aşağıda bir kumsalı kumsalda ise sevdiği insanları görüyordu. Ve sonra bugünün doğum günü olduğu aklına geldiğinde ise onlara bakıp en şaşkın gülümsemesi ile gülümsemiş ve gülmüştü. Ve sevdiği insanların yanına inip hep beraber bu manzaranın bu güzel doğum gününün tadını çıkardılar.
    1 ...