iktidar değişikliklerinde yeni iktidarı ayakta tutan birçok sebep vardır ve bunlardan en önemlisi onun yeni oluşudur. bu yüzden yapabildiği ya da yapamadığı her şeyde eskiyi suçlama meşruiyetine sahip olacaktır. "bakın biz bunu yaptık, eskiler bunu yapabildi mi? biz yapamadık, bizi suçlayanlar yapabildi mi?" gibi ifadelerle (ki ülkemizde çok sık karşılaştığımız bi' durumdur), mevcut yönetim, kendisinin sürekli olarak haklı olduğunu vurgulamaya çalışacaktır. gelgelelim akp'nin durumu da mutlak iktidarın bozması gibidir. o kadar uzun süredir ülkeyi yönetiyor ki artık kendisinden önceki iktidarların dönemi hakkında en ufak bir fikre sahip olmayan jenerasyona kendilerini desteklemelerini sağlayacak bi' argüman üretmekte zorluyorlar. ve ne zaman eski defterleri açsalar "ya, siz kaç yıl öncesinden bahsediyorsunuz" minvalinde cevap alıyorlar. bu cevabın sebebi de yaşamak ile bilmek arasındaki uçuk farktan ileri geliyor sanırım; karın ağrısını bilmekle onun ağrısıyla yaşamak gibi. akp'nin öncesindeki koalisyon buhranları ve hiç dinmeyen siyasi krizlerin halka yarattığı zorluğu yaşayıp akp'nin zamanında ise belirli bi' refaha ulaştığını düşünen kitle, eski iktidar zamanlarında yaşadıkları sıkıntıları hatırına getirerek akp'ye oy verebilirken, eskiden habersiz olan ancak daha da önemlisi bu süreci yaşamamış olan milenyum neslinin içine doğduğu akp'nin iyi taraflarını rakipleriyle ve muadilleriyle kıyas yapabilme ve akp'nin ülkeyi nereden alıp nereye götürdüğü konusunda da herhangi bir yaşanmışlığın olmamasından dolayı fikir üretememesinden dolayı, her durumda mevcut iktidara bilenmesi aslında dünyanın her yerinde, her iktidara karşı alınacak bir tavırdır. yani başa dönecek olursak: