sorunun çözümü için önce sorunun kökenlerini tesbit etmek lazım gelir. bugüne kadar kürt meselesine dair çok şey yazılmıştır. ilk olarak son derece kaba milliyetçi perspektifler ortaya atılmıştır. 1960'larda doğan avcıoğlu, şevket süreyya gibi düşünürler meseleye iktisadi yaklaşım geliştirmişler ve bir toprak reformu ile sorunun üstesinden gelinebileceğini iddia etmişlerdir. 1970'li yıllarda bazı sosyalistler "iç sömürge teorisi"ni ortaya atmışlardır. 1990'lı yıllardan sonra meseleye kimlik siyaseti perspektifinden bakılmış ve türk ulus devletinin erken dönem türkleştirme politikaları ve 12 eylül ile birlikte patlayan kemalist kurucu felsefeyi hedef tahtasına oturtmuşlardır. bu teorilerin hemen hepsinin bugün çöktüğünü görüyoruz. hala son derece bayat ve kısır tartışmaların içine tıkılmış durumdayız. bu konuya dair şahsımın geliştirmeye çalıştığı bir teorik yaklaşım var. ama bu incemeleyi yapacak vakti bulamıyorum maalesef. bakalım, zaman ne gösterir göreceğiz. ama öyle bir şey düşünüyorum ki yukarıdaki tüm teorik yaklaşımları kapsayacak bir şey. herkes meselenin bir yönüne bakıyor. konuya bütünlüklü bir yaklaşımın anahtarı çok farklı bir yerde diye düşünüyorum.
