ya çok enteresan günleri hatırlattı, çocukluğumdan kalan.
bezmen ailesiyle röportaja gidiyor, kapıyı açmayıp koruma üstüne yürüyordu. o arada, kamera kendilerine çevrili olmayan, gölgelerinden az biraz seçilen bir görüntü görünüyordu. yani nasıl bir toplum olduğumuzun aynası olayları sonrasında yeri gelmişken aktarayım.
mikrofon kafasına çarptı dediler, isteyerek olmadı falan. e en azından itiştikleri gölgelerden belli, (bkz: uğur dündar) da atarlanmış. delikanlı gibi çıkıp bana bunu yaptı-dedi yediremedim falan dese daha iyiydi bence. yani orada olan bitende haksız olan, soktuğum hırsızları ve onların uşağı zaten. Bu şerefsizler karşısında kibarlık göstermek zorunluluğu kimsenin yok, ama nasıl toplumsak karşındaki tüyü bitmemiş yetimin hakkını yiyen münafık değil, içki içen cehennemlik. Neyse derin mevzu.
Uğur Dündar'a gelelim. Olacak o kadar da Levent Kırca, Uğur Dündar'ı masum gösterecek skeç bile oynadı. Koruma gelip kafasını mikrofona çarpıyor falan. Aradım bulamadım var ama böyle bir skeç. Ya kırca gibi dobra bir insan bile neden bunu vurgulama ihtiyacı duyar? Onu düşünüyorum gün boyu. Giriyi akşam tamamlarım diye bırakmıştım. Videonun geniş kaydı yayınlandı. Aha koruma ak parti seçmeni, ilk tespitim.
Devlete kloru fahiş fiyattan satan ayıp etmiyor da devletten kaçarken yakalayan gazeteci ayıp ediyor.
Tip maaş alıyorum diye çıkışıyor. Yani adamlar halkı soymayı geçtim, çoluğunu çocuğunu domaltsa maaş aldığı için hoşgören zihniyet. Ekmeği kesilmesin diye ekmek vereni ne pahasına olursa olsun savunuyor.
Uğur Dündar'ın verdiği karşılık ise, genelde keyif vermiş, eğlendirmiş insanları. Herşey bir yana, hırsızın uşağına haddini bildirme odaklı uğur Dündar televizyonlarda yasaklı, aynı tıyniyette adamın maaşa bağladıkları merkez medyada üst düzey yönetici. 25 yılda alınan mesafe bundan ibaret.