ölüm

entry4139 galeri ses3
    3787.
  1. herkesi korkutan, en korkunç tevehhüm edilen ölümün yüzüne baktım. nur-i kur’an ile gördüm ki, ölümün peçesi gerçi karanlık, siyah, çirkin ise de, fakat mü’min için asıl siması nuranidir, güzeldir gördüm.” evet “ölüm, sureten göründüğü gibi dehşetli değil. çok risalelerde gayet kat’i, şeksiz, şüphesiz bir surette, kur’an-ı hâkimin verdiği nurla ispat etmişiz ki, ehl-i iman için ölüm, vazife-i hayat külfetinden bir terhistir. hem dünya meydanındaki imtihanda, talim ve talimat olan ubudiyetten bir paydostur. hem öteki âleme gitmiş yüzde doksan dokuz ahbap ve akrabasına kavuşmak için bir vesiledir. hem hakiki vatanına ve ebedi makam-ı saadetine girmeye bir vasıtadır. zindan-ı dünyadan, bostan-ı cinana bir davettir. hem halık-ı rahim’in fazlından, kendi hizmetine mukabil ahz-ı ücret etmeye bir nöbettir. madem ölümün mahiyeti hakikat noktasında budur; ona dehşetli bakmak değil, bilakis rahmet ve saadetin bir mukaddimesi nazarıyla bakmak gerektir.

    lem'alar

    LÛGATÇE:
    firak: Ayrılık.
    mebde’: Evvel, başlangıç.
    tebdîl-i mekân: Yer değiştirme.
    rabıta-i mevt: Ölüm bağı, ölümünü düşünerek dünyanın fani olduğunu mülâhaza etmekle nefsin desiselerinden kurtulma.
    3 ...