Şunu semavi dinlerin genelinde şöyle açıklayabiliriz
Musevilik:
Musevilikte elohim veya yehova/yahveh (yani Allah) islam'da olduğu gibi her şeye gücü yeten bir tanrı değildir yani dünyada ve evrende olan olayları öğrenmesi için kendisine oraları görüp haber iletecek bir istihbarat teşkilatı lazımdır onun için de melekleri yaratır
Hatta sodom-gomara (islam'da Lut kavmi) şehirlerinde ne olduğunu bilmez öğrenmek için iki melek gönderir bu iki melek lut sayesinde (sanırım Yahudiler lat diyordu) kurtulunca melekler aman aman ne sen sor ne ben söyleyeyim diyince tanrı yahveh tarafından bu iki lgbt şehir yok edilmiştir
Hristiyanlık:
Hristiyanlıkta meleklerin var olma sebebi musevilikten çok farklı değildir buna ek olarak insanları koruma görevleri de eklenmiştir lakin Hristiyanlıkta tanrı musevilik aksine gaddar ve öfkeli değil tatlı bir yaşlı amca modundadır
Hatta Hristiyan edebiyat ve mitolojisi sonrası bu meleklerin bazılarının düşüp demon (islam'da cin, iblis) halini alması gibi esrarengiz olaylar mevcuttur
islam:
Gelelim islamiyet'e islamiyette tanrı musevilik-hristiyanlık arasında bir yerdedir yani ne çok gaddar ne de çok sevecendir merhameti sonsuzdur ama tersi çok pistir ve yarattığı her şeyi bilir yani meleklerin bilgi vermesine ihtiyacı yoktur ama hiçbir yarattığı ile yüz yüze görüşmedigi için melekleri kullanır hatta
Araf suresi, 143:
"Ne zaman ki, Musa, mikatımıza geldi, Rabbi ona kelâmıyla ihsanda bulundu. "Ey Rabbim, göster bana kendini de bakayım sana." dedi. Rabbi ona buyurdu ki; "Beni katiyyen göremezsin ve lâkin dağa bak, eğer o yerinde durabilirse, sonra sen de beni göreceksin." Daha sonra Rabbi dağa tecelli edince onu yerle bir ediverdi, Musa da baygın düştü. Ayılıp kendine gelince, "Sen sübhansın", "tevbe ettim, sana döndüm ve ben inananların ilkiyim," dedi."
Yani suretini yansıttığı dağ bile eriyor böyle bir varlık haliyle insanla da iletişime geçemez onun için aracı olarak nurdan yaratılmış melekler var.