yunanistan ın 50 teröristi vermemesi

entry17 galeri
    16.
  1. karantina vesilesi ile kurtlar vadisine daldık bu aralar. ilgimi çeken enteresan diyaloglar varmış dizide. ilk izlediğim zamanlar biraz küçüktüm mevzuyu tam kavrayamamışım...

    bir sahnesi vardır dizinin. mehmet karahanlı öldürülmüş ve polat alemdar yeni baron olmuştur. nizamettin güvenç(konseyin avukatı) ile teke tek bir görüşme yapmaktadır ve aralarında şu konuşma geçer; nizamettin güvenç konseyin sahip olduğu imkanları ve etki gücünü anlatırken polat alemdar merak edip sorar:

    -biz bile bu kadar güçlüyken, türk devleti nasıl bu kadar güçsüz kalabilir?

    nizamettin de cevap verir:

    -türk devleti tarihinde olduğu gibi, hesaplaşmalarını içinde veya teke tek çözmeye çalışır, biz ise konsey olarak sorunların nasıl çözüldüğüne değil, ne kadar hızlı çözüldüğüne odaklanırız...

    işte bizim sıkıntı tam olarak bu, yunanistan bize terörist versin, amerika bize terörist versin ama biz karşılığında hiç bir şey vermeyelim kafasındayız. bir oturup düşünürsek, avrupa bizden ne istiyor diye? mesela ermeni soykırımı meselesi. bu meseleyi kabul et, bakın doğru veya yanlış demiyorum, kabul et karşılığında da teröristini iste. git yunanistan'a de ki, ermeni soykırımının kabulü karşılığında teröristlerimi istiyorum diye. bunun sonucunda ne kaybederiz, ne kazanırız? işler illa ki bu şekilde yürümek zorunda demiyorum ama dünya artık taviz vermeden bir şeyler alamayacağımız noktaya geldi. memleketin bu denli boktan durumda olmasının sebebi de hiçbir taviz vermeden her şeyi almaya çalışan iktidarın eseridir. siyaset vermeden almak demek değildir. siyaset, az verip karşılığında en çoğunu almak demektir. bu yüzden kötü bir siyasetimiz var...

    bu kafayla terörist alamazsınız. alamadığınız gibi, bu ego size karşılığında daha fazla teröriste mal olur. bundan 20 yıl önce sadece pkk vardı. şimdi pkk, ışid ve fetö var. dahası da gelecek...
    0 ...