mustafa denizlinin basiretsizliğinin tescili maç. bu adam bana bir dergi esprisini hatırlatıyor.
espri şöyleydi:
basket maçında son dakikalar , a takımı 100 , b takımı 30.
mola oluyor ve b takımının koçu takımı etrafına toplamış şunları konuşuyor:
5 numara sen akşama kömürleri getir, 4 numara sen etleri hazırla, 2 numara yengeye söyle çatal bıçak ayarlasın, ben de mangalı getiririm.
üst sıradaki 7-8 takımın hepsinin çok ciddi hedefi var. en büyükler şampiyon olalım ya da en azından 2. olup şampiyonlar ligine gidelim diyor. kalanlar uefa peşinde. yani ilk 4 sıra için 2-3 değil kafadan 7 aday var.
gelelim beşiktaşa...gs hariç bu bahsi geçen takımların hepsiyle maç yapmışsın, ve henüz galibiyetin yok. sivas'ı, trabzon'u, bursa'yı yeneme. fenere, ankara'ya, kayseri'ye yenil.
arada tadımlık bir lig sonuncusu galibiyeti, kendi çapında bir eskişehir galibiyeti vs.
bu nasıl büyük takımlıktır, nasıl bir teknik drektörlüktür. bu takımları yenemeyeceksen hocam seni niye takımın başına koymuşlar. aynı takım kocaeliyi, eskişehiri, gençleri zaten malzemecinin taktikleriyle de yenerdi. takım 6.lığa kadar geriledi. olası bir ankaragücü beraberliği ve kuvvetle muhtemel bir gs yenilgisiyle bu takım bu seneyi kapar hocam. kaparla kastım şampiyonluk gider değil, ilk 4 bile, uefa bile hayal olur.
ankaraspor'a bak, sivasa bak canavar top oynuyor adamlar. senin " milyon dolarlık bebek" lerin rakibine tekme tokat peşinde.
beşiktaş senin benim değil bu ülkenin fb gibi, gs gibi en büyük değerlerinden biridir.
güzelim beşiktaşımızın içine itinayla sıçıyorsunuz, allah sizi bildiği gibi yapsın.