dine inanmayı sağlayan herşey tamamen doğrulanabilir olmaktan uzaktır. beynimizde dine ikna ettiğimiz kısmın bilimsel epistemoloji ile hiçbir alakası kesinlikle yoktur. zaten olsaydı o halde bu inanca dayalı kurulan sistemlere (bkz: din) inanç gözüyle değil bilgi gözüyle bakardık. dolayısıyla dini kişinin gözünde meşrulaştıran herşey kesinlikle bahanedir. dolayısıyla inancın kaynağı yine inancın kendisidir. o inancı meşrulaştıran şey ise hiçbir geçerli epistemolojiye dayanmayan bahanelerdir.
Not: bu hiçbir dini ya da inanca karşı kötüleme amacı taşımamaktadır. yalnızca küçük doğrulardan hareketle daha büyük doğrulara ulaşma hareketidir. benim gözümde ateizmin kendisi dahi aynı şekilde olduğu için bir inanç kapsamındadır. ancak dine aracı olan kurumlar bu bahaneleri sürekli gerçeklermiş gibi insanlara empoze ederler. o yüzden bu entry bütün dini kurumları kötülemektedir.