Filmlerde veya tanıdığım bir kaç batılı insanda en çok özendiğim şeylerden biri; pek çoğunun yaptığı iş her ne olursa olsun ya da yaptığı işle alakalı veya alakasız ilgilendiği, uzmanı sayılabileceği en az bir konu veya hobisi olması. Belki Pek çok insanın gereksiz bulabileceği o işin Onda bir tutku oluşturup, kendini var edebilmesinin sebebi olması.
Bir şoför vardı mesela bir gezide tanıştığım. uzun yol otobüs şoförü, oturup saatlerce etnik dünya müziklerini konuşabilirdiniz kendisiyle. konuyla alakalı A'dan z'ye her şeyi sorabilirsiniz. Yahut 12 yaşındaki bir çocuk, bahçesindeki solucanlarının, biyolojik çöplerini nasıl toprağa dönüştürdüğünü anlatabilir size saatlerce.
Bizim en büyük toplumsal sorunumuz bu sanırım; siyasi partileri, etnik ve dini kimlikleri, futbol takımlarını örümcek ağı bağlamış 100 yıllık ideolojileri alırsak hayatımızdan, korkarım geriye hiçbir şeyimiz kalmıyor kendimizi var edebileceğimiz. çünkü bizim toplumlarımızın bireyleri ancak ötekinin tahakkümü üzerinden var edebiliyor kendisini. tu kaka diyerek bir kimlik kazanabileceğimizi sanıyoruz. oturup kendi eteğimize bakmıyoruz. bomboş çünkü.
her şeyin her türlü bilginin paramparça olduğu bu çağda bir şeye karşı olmak, ya da bir ideolojiye sığınmak tek başına bir kimlik kazandırmıyor bize, kazandıramaz da. kimse kendini kandırmasın. çünkü başkaları üzerinden, başkalarına rağmen boşu boşuna yaşanmış bir hayat olur bu.
ırkçı olmak seni daha üstün yapmadığı gibi, ateist taşlamak daha dindar yapmaz. eşcinsellere karşı olmak da daha erkek yapmaz.