sözlük yazarlarının çocuklukları

entry32 galeri
    22.
  1. herkesin çocukluk yılları eşsiz anılarla doludur ama benim çocukluk yıllarımı yaşadığım mekan ve arkadaşlarım çok ama çok özeldi. yan yana 4 apartmanda oturan 6 kız, 6 oğlan çocuğu olmak üzere toplam 12 çocuk, bir apartmanın arka bahçesinde masal tadında bir çocukluk yaşadık. bahçe derken gözünüzde öyle çimenli, çiçekli, bol ağaçlı bir bahçe canlanmasın. tek ağacı iğde ağacı olan, geri kalan kısmı dazlak toprak bir bahçeydi ama orası bizim cennetimizdi.
    birbirimizle nasıl o kadar çabuk haberleşip de o bahçeye bir anda indiğimizi hatırlamıyorum. bizim arkadaşlığımız öyle bir arkadaşlıktı ki biz okul ve gece yatısı dışında hep beraberdik. ortaklaşa topladığımız parayla yandaki oyuncakçı abiden aldığımız top sürekli patlar, yerine gider yenisini alırdık. voleybol, yakan top, istop oynardık. o iğde ağacının altında müzik dinlerdik. yazın yağan yağmurda kaçışıp aparmanın saçağı altında gökkuşağını izlerdik. kese kağıdında ayçekirdeği alıp yerler bir dolu kabuk olana kadar çitlerdik.
    her birimizin yaş gününü karşı apartmanın altındaki pastanede ya da evlerde topluca kutlardık. biz, bir kaldırımı iki sıra halinde kaplayacak şekilde tunalı hilmi caddesi turları yapar, seğmenler parkına çıkardık.
    hepimizin karnesi her zaman iyiydi. takdirname alamayıp da teşekkürname aldığımız bir yıl hatırlamıyorum. birbirimize derslerimizde de yardım ederdik. benim en kötü dersim olan matematik dönem ödevlerimi, babası matematik öğretmeni olan ve kendisi de sayılsalcı kafasına sahip olan arkadaşım yapardı; ben hazıra konardım.
    çocukluk ve ergenlik yıllarını bilirsiniz, arkadaşlar hep rol model olurlar. biz birbirimizin rol modeliydik. aynı tür müzik dinler, aynı tarzda giyinirdik. hepimiz memur çocuğu olduğumuzdan olsa gerek imkanlarımız hep aynıydı, evlerimizdeki eşyalar bile benzerdi.
    hepimiz üniversite sınavını ilk girişimizde kazandık. hatta içimizden 3 kişi tıbbı kazandı.
    bizim ailelerimiz de birbirlerini tanırlardı. dolayısıyla biz dışarı çıktığımızda gözleri hiç arkada kalmazdı. bilirlerdi ki biz hep beraberiz, biz birbirimizi dışarıdan gelecek kötülüklere karşı koruruz. biz bir başımıza kalmadık hiç, hep birbirimizle paylaştık her şeyi. babamı kaybettiğimde 18 yaşımdaydım ve cenaze kalkarken mahalle arkadaşlarım yanı başımdaydı.
    öyle bir efsane arkadaşlığımız vardı ki yan yana 4 apartman dışından bize özenip ilerideki sokaklardan, başka semtlerden bize katılmak üzere yanımıza gelen ithal arkadaşlarımız bile olurdu. onlar genelde okuldan arkadaşlarımızdı. bizim gibi yanyana apartmanlarda oturmadıkları için evlerine dönmek üzere bizlerden erken saatte ayrılmak zorunda oldukları için üzülürlerdi.
    ben ailemin tek çocuğuyum; kardeşim olmadığı halde böyle elit bir mahallede, kardeşi aratmayan böyle yakın arkadaşlarla büyüdüğüm için şanslıydım.
    aradan yıllar geçti; şimdi dönüp de arkama baktığımda güzel yad edilecek şeyler hatırlıyorum.
    o ağaçsız, çiçeksiz bahçe artık yemyeşil, 4 yanı ağaçla çevrili, çimenler ve güller var ama biz yokuz. artık biz o yıllara ait bir efsaneyiz.
    1 ...