Kurumdan çıkmaya yarım saat kala beni varlığıyla heyecanlandıran Uygur Sofrası var . işleten Özbek bir aile. Üç minik birbirini tatlı tatlı kovalayan çocuk, kirliliğin kendisinden teyet geçmiş melek surat bir kadın ve ona yakışan aşçı eş.
Yaptığı el yapımı sebzeli makarna, yumurtalı pilav,envai çeşit çorba yanında; oranın bana verdiği evindesin, duygusu inanın paha biçilmez.
Dilerim kapanmazlar ve ben o iş çıkışlarını yine iştahla özlerim.