Şunu da ekleyeyim; devlet okullarında çağdaş, aydın vs vatandaş yetişmez. Sadece devleti hervseyden ustun goren tek tip insan yetisir. Devlet Otoritesini sorgulamayan, devlet babacı nesiller yetişir. Çağdaşlık yeri geldiğinde devletin tüm yanlışlarını çatır çatır eleştirebilme de gerektirir.
Köy enstitülerinde, vatanına bağlı kişiler yetiştiriliyordu bu doğru. Ama bu insanlar devletin bireylere karsi hata yapması durumunda devleti eleştirebiliyor muydu ? Hiç sanmıyorum. Çünkü bu tarz okullarda yetişen kişiler için devlet otoritesi varoluş meselesi gibi.
Ister dini otorite, ister devlet otoritesi olsun, emek verip yetiştirdiği insanlarının kendi otoritesini sorgulamasını istemez. Âdeta mürit olunmasını bekler.
Bu sebeple asıl çağdaş eğitim, herhangi bir ıdeolojik veya dini aygıtın gölgesi altında bireylerin beyninin yıkanmasıyla Değil, birey özgürlüğü çerçevesinde eğitim vermekle mümkün olur.
Edit: bu ülke sözüm ona çağdaş eğitim verilen köy enstitülerinden çıkan kemalistlerin özgürlük anlayışıyla, imamhatiplerden çıkan muhafazakarların özgürlük anlayışını deneyimleyip gördü. Sonuç; fiyasko.