Bu kadar acıyı sana kim getirdi
Kim biçti tohumunu filizlenirken;
Gözünün yaşına onca yıl kim bakarak güldü
Ve devam etti coşkunluğunun kaynağı olmaya?
Bir balta verin çocukluğumu uzağa fırlatayım özüne darbe atıp;
Yaslı ağaçlarım penceremdeki küçük gözden utanmasın artık.
Delsin parmak uçlarım,kaburgamı hınçla yarıp tiyatromun perdesini aralasın
Ve çıkarsın başrol oyuncusunu, ağzından duymayı beklesin;
Artık hamurumu sadece kendim yoğurduğumdandır güçlü atışlarım!
- beni, kendim sevebilir şimdi. iyi günde kötü günde ölüm bile sikinde olmayarak.