Özel olarak ilgilenmemekle beraber sempati duyduğum felsefeci hakkında oluşturduğum izlenim; Varlığını kara bulutlar içinde kaybetmeyi seçen felsefecilerden biri. Ruh arayan ruhsuzdur diyerek aradığı ruhun aslında olmadığını kendisine ispat etmeye çalışmış. Ölümden daha ızdırap verici olarak şunu görmüştür; bir canlının özgürlüğünün elinden alınması ve bu tutsaklığın her unutuluşunda bir kırbaçla hatırlatılması. Her ne kadar ailemizi kaybetmek yok olmak gibi olsa da bu duygusal bağları görmezden gelirsek hayattaki gerçek acı verici şey ölüm değil bir canlının ruhuna saygısızca hükmedildiğine şahit olmak. Kadınlara değer vermişmidir belki çevresinin verdiği kadar. Aşkı kadınları kandırarak oynanan bir oyun olarak gorüyor Şevkatlerine ihtiyacı olduğunu da düşünerek. Genel olarak çaresizliği hayatın gerçekliği olarak kabul eder. Bencilliğin insanın gerçeği olduğunu kendilerini geri plana atanların erdemli değil ikiyüzlü olduğunu söylüyor.