şafak ertan çomaklı hadisesini doğru yorumlamak lazım....
biz böyle bir adamın profesör yapılıp rektörlüğe atanmasının reis'in itibarını düşüreceğini zannediyoruz..
oysa türk çomarının reis'i çok sevmesinin en büyük sebeplerinden biri de reis'in bu tarz atamalar yapması...
çomarlar her kurumun başında kendilerine çok benzeyen bir başka çomar görmek istiyorlar.. bu onlara "bak sen de punduna getirebilirsen profesör olabilir, rektörlük koltuğuna kurulabilirsin" hissini yaşatıyor..
ama rektörlük koltuğunda iyi okumuş, şehirli, eğitimli birini görürlerse o koltğun kendileri için erişilemez olduğunu hissediyorlar.. bu da onlara kendilerini aşağılanmış hissettiriyor..
rektör olmayı akıllarından geçirmeseler dahi çomar bir rektörün kendileriyle çok daha uyumlu olacağını hissediyorlar.. rica-minnetle sınıf geçme, adam kayırma, torpil, hediye alma-verme, araya etkili-yetkili akrabaları sokma.. bu tarz klasik çomar operasyonlarını çomar bir rektörle çok daha rahat yürütebileceklerini biliyorlar...
zaten rektör düzgün bir adam olsa hemen "kibirli", "halkına tepeden bakan", "anadolu insanını hor gören" diye damgalanır..
peki bilgi, bilim? o ne olacak?
türk halkı bilgiye değil duaya önem veriyor.. her işi kurnazlıkla kotarabileceğini zannediyor..
