24 ağustos 2008'de gerçekleşmiş, insanların polisi nasıl gördüğünü ve bana dokunmayan yılan bin yaşasıncıların nasıl arttığını gözler önüne kara çarşaf gibi seren avcılarda gerçekleşmiş olay. kimsenin olay anında müdahale etmemesi bir yana daha sonra kimse şikayet dahi etmemiş. kadıncağız kendisi şikayetçi olunca ortaya çıkmıştır. haber muhabiri polis kıyafetleri satan bir dükkana giriyor, ve satıcı şöyle diyor:
sonra muhabir sokakta bir vatandaşa soruyor bu durumu ve vatandaşın cevabı:
-adam satıcı abi, kimlik sormaz ki bundan para kazanıyor, ben girsem şimdi alırım.
aslında buradaki vahim durum polis kıyafetinin insanlar üzerindeki korkunç etkisini gözler önüne seriyor. yani polis döver, söver, sürükleyerek kapıdan çıkarır. sen polise müdahale edersen polis aynı muameleyi sana da yapar. daha önce gerçek polislerin de gerçekleştirdiği olaylar bunlar, yani halk polisten bunu beklediği için şaşırmıyor. gerçekten çok yazık, polis dediğin ne kadar çevik bir kuvvetmiş ki kimse karşı koymaya cesaret edemiyor, varın gerisini siz düşünün.
ha burada kim suçludur?
-polise bu kadar yetki veren devlet
-polis kıyafetinin domates,salatalık gibi satılmasına izin veren devlet
-sözde ab'ye uyum yasası ile polise şiddeti yasaklamış olan, ama alttan işkencelere devam edilmesine göz yuman devlet
-o saatte orada bulunan,geçen,uğrayan ve korkusuna yenilen duyarsız insanlar
-o işyerinin sahibi ve orada çalışan insanlar
-o saatte o bölgede olup da işini hakkıyla yerine getirmeyen ve halkın güvenliğini sağlamaktan sorumlu olan polis