Terkedilmiş bir tren istasyonu hüznünde hissediyorum yalnızlığımı.
Yıllarca gelip geçen trenlerinden, kimi zaman yolcularının izlediği, kimi zaman uyuyanların görmediği, bazen vuslat bazen vedalara eşlik ettiği, yıllar sonra kavuşanlara neşeli bir çocuk edasıyla çaldığı sirenleri hala duvarlarında yankılanan, sevdiğini bilmeden son kez görenlerin habersizliğindeki "elveda" hallerine peronlarının yataklık ettiği, terkedilmiş bir istasyon...
Dışı beton, tuğla, demirden tellerle kaplı, içinde sayılamayacak onca acı ve tatlı anılar yaşatmış, terkedilmiş bir istasyon.
Son kondüktörü toprağa karışalı , son sireni duyalı, son treni geçeli, son yolcusu ineli yıllar olmuş, harap, yıkık, terkedilmiş bir istasyon.
Terkedilmiş bir tren istasyonu hüznünde hissediyorum yalnızlığımı.
Geleni olmayacağını bile bile, ayakta durmak zorunda olan bir istasyon...