Uzun zamandır evde olmak artık aşırı sıktığı için dedik bir yerde gerekli önlemleri alıp danalar gibi içelim.
2 kat maske taktım, eldiven taktım ve taksiye bindim.
Taksicinin maskesi yoktu.
Arkadaşımla marketin önünde buluştuk. Eldiven takmış ama maskeyi unutmuş. Dedim nasıl mümkün?
Girdik içeri, içki seçmeye başladık. Market sahibinin maskesi ve eldiveni yoktu. içeri giren 4859 kişinin biri bile maske takmıyordu.
Çıktık. Eve yürümeye başlarken karşıma çıkan hiçbir insanın maske taktığını görmediğim gibi, üşüyen minik civciv gibi birbirlerine sokulu yaşıyorlardı.
Arkadaşın evine gittik. Maskeyi ve eldivenleri çıkardım, ellerimi yıkadım, kolonya ile yıkandım, dedem gibi biraz içtim. Kendimi biraz ateşe verdim.
Arkadaşlar birer birer gelmeye başladı. Kimse maske takmıyordu. O ara kezban dedim senin Allah belanı vermesin. Neye güvenip çıktın evden akıl hastası? Niye dedim önlem almadınız? Bir şey olmaz denildi.
Masaya içkiler yığıldı, içkiler bardaklara koyuldu. O ara rakı ve şalgam içen arkadaşlara aşırı özendim. Dedim acaba bu şalgam denilen şeyin tadı nasıl? Rakının biliyorum, 4 saattir yanan fırının içine kafanı sokunca oluşan hissi oluşturan korkunç bir şey. Şalgamdan bir yudum içtim ve önümde duran votka dolu bardağı kafama diktim ki o korkunç tat hızla ölsün. Şalgamın turşu suyu olduğunu asla ama asla beklemiyordum. Rakı ile turşu suyu içen insanlardan önlem almasını bekledigim için kendime aşırı kızdım.
Sonra gece evlerimize dönelim dediK. Kafalar bir dünya iken maske takıp maskesi olan taksın dedim. Eve maskesiz gelen tüm bu insanlar ceplerinden maske çıkardı ve taktı. Maskesiz taksicinin aracına doluştuk.
Yemin ediyorum çok acayip insanlarız. Bence bize rağmen alınmış tüm bu önlemler çok fazla. Ben o yüzden türkiye diyorum.