bir gerçek...
üretebilirdi, ama geçmişte kaldı o potansiyel...
ülkemiz virüs salgınları ile yıllardır mücadele ediyor.
sadece cumhuriyet döneminde değil, osmanlı döneminde de virüs ve salgınla mücadele için aşı geliştirme ve üretilmesine önem verilirdi.
kendini osmanlı torunu zanneden, ama osmanlı'nın "o" sunu dahi bilmeyen zevat bunları bilmez tabi...
19. yy sonları, 2. abdülhamid döneminde osmanlı'da başgösteren kolera salgını sonrası pasteur'dan yardım istenir.
pasteur, andre chantemesse adlı yardımcısını yollar.
istanbul'da 3 ay kalan ve çalışmalar yapan dr.chantemesse, 2. abdülhamid'e bir bakteri ve mikrobiyoloji merkezi kurulmasını tavsiye eder.
---------------------- ara not: bu arada kendini osmanlı torunu zannedenler bilmez lakin 2. abdülhamid bilimsel gelişmeleri çok yakından takip ederdi, bu yüzden de pasteur'e büyük destekler vermiştir.
öyle ki pasteur kuduz aşısını bulduğunda bütün dünya liderlerine enstitü kurulması için yardım talebi içeren mektup gönderir, bu mektuba en olumlu yanıt abdülhamid tarafından verilir. abdülhamid pasteur'un çalışmalarını tetkik için fransa'ya bir heyet gönderir, akabinde de 1. derece mecidiye nişanı ve 10 bin frank ödül verir. takip eden günlerde de pasteur'un enstitüyü kurması için abdülhamid gerekli her türlü desteği sağlar ve pasteur kuduz aşısını abdülhamid'in yardımları ile geliştirir. işte osmanlı'nın salgın için yardım talep etmesine de pasteur bu yüzden derhal yanıt vermiştir.
dr. nicolle bakteriyolojihane i şahane'ye müdür yapıldı ve buranın ilk müdürü oldu.
dr. nicolle, hem tıbbi hem veterine bakteriyolojiye de önem verdi, difteri, veba, kolera vb pek çok mikrobiyolojik hastalık için serumlar geliştirdi ve pek çok bakteriyolog yetiştirdi. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1995700/+
osmanlı'dan gelen, cumhuriyetle doruk noktasına ulaşan modernizm, bilim ve fennin, araştırma ve gelişmenin ilerlemesine verilen önem kendini "osmanlı torunu" olarak tanımlayan zihniyetin ortaya çıkışıyla önce duraklatıldı, sonra durduruldu ve sonra yok edildi.
hem ülkemizdeki insanlara şifa oldu, hem de yurtdışına gönderildi...
ama bazılarına göre devlet üretmezdi...üretmek devletin vazifesi değildi.
bu kafayla 2011 yılında hıfzısıhha enstitüsü kapatıldı.
1940'lı yıllarda dünyaya aşı satan türkiye, şu an tifüs aşısını dahi dışardan ithal eder hale geldi...
ha, devletin işi üretim değil, devlet kumaş üretmez, kundura üretmez diyen zihniyet, aşı fabrikasını kapattığı gibi, ilaç fabrikamızı da kapattı sevgili arkadaşlar.
başları her sıkıştığında "kılışdar ssk'yı batırdı" diyenler, nedense ssk'ya ait ilaç fabrikasını neden kapattıkları konusuna hiç değinmediler yıllardır.
ama sanki yerli ve milli ilaç fabrikasını kapatan kendileri değilmiş gibi, adeta insanların aklıyla dalga geçer gibi 2023'te yerli ve milli ilaç üreteceklerinin reklamını yapıyorlar.
(bkz: ilaç fabrikası kapatıp yerli ilaç üreteceğiz demek/#40429245)
bakın yukarıdaki haberde diyor ki, "yıllık 28 milyarlık ilaç ithalatının 10 milyarı cebimizde kalacak" diyor.
ilaç fabrikasını kapatıyorlar, sonra çıkıp ilaç fabrikası kuracağız diye propaganda yapıyorlar.
onları ilaç fabrikasını kapatırken alkışlayanlar, "ilaç fabrikası kuracağız" dediğinde de alkışa devam ediyor.
vah güzel ülkem vah...
peki ssk'nın ilaç fabrikasını kapatmasaydınız, hıfzısıhha enstitüsünü kapatmasaydınız, orada araştırma ve geliştirmeye önem verip, gerekli yatırımları yapsaydınız da bugün tüm ilaç ve aşılarımız yerli ve milli olsaydı, ilaç için, aşı için yurtdışına ödediğimiz milyarlar da ülkede kalsaydı ne olurdu???
konuyu çok uzattım farkındayım ama, gerçek gün gibi ortada değil mi?
biz aşı geliştiren ve üreten hıfzısıhha enstitüsünde covid19 aşısını şu an geliştiriyor olabilir miydik? corona virüsü için kendi ilaç fabrikamızda ilaç üretiyor olabilir miydik?
şayet 1923 vizyonu ile devam etseydik şüphesiz ilacı da üretirdik aşıyı da...
sahi siz tarihe baktıkça "bütün dünya ülkeleri yıllar geçtikçe ileri giderken, biz neden tam tersi bir şekilde geri gidiyoruz" diye düşünmüyor musunuz?
bakınız sadece cumhuriyet tarihinden değil, osmanlı tarihinden de örnek verdim sizlere abdülhamid torunları...
hepiniz abdülhamid'e hayransınız, ama keşke abdülhamid'in vizyonunun yüzde 1'ine sahip olsaydınız...
------------------
edit: geçen gün sözcü gazetesinde uğur dündar'ın, kapatılan refik saydam hıfzısıhha enstitüsü eski başkanı dr. erol afşin'in mektubunu paylaştı.
burada anlıyoruz ki hıfzısıhha enstitüsünün modern bir aşı fabrikası kurması için 200 milyon dolar gerekliymiş, ama bu para ayrılmamış. oysa ki nerelere kimlere kaç milyar dolarlar verdi bu ülke.
bu yazının linki de şurada; https://www.sozcu.com.tr/...uretebilirdi-ama-5687539/