Bu ülkedeki genç kızlarla yaşanması mucizeye yakın olandır. Ne lise ne üniversite benim yüzüm hiç aydınlığa kavuşmadı. Bu kibir duvarı genç kız nesli yüzünden benim duygularım köreldi ta o yaşlardan. Hemen hemen hepsinin beyni aynı işliyor, bahsettiğim bu akla zarar zihniyet tam olarak şu:
neredeyse hiç kitap okumayan şiire ince sözlere ilgisi olmayan arada oturup düşünüp kağıda kalemle bir şeyler karalamayan, hayatı tamamen kendine hayranlık içinde geçirerek yaşayan, şekilci kendini beğenmiş, erkeklere tepeden bakan, hakiki sevmek değer vermek nedir hiç bilmeyen, kendini dünyanın merkezi sanmakla beraber duygudan inceliklerden zerre haberi olmayan ve yontulmamış odun misali ağaç gibi durup peşinde koşulmasını bekleyen kendini tavlanması gereken bir varlık olarak gören medeniyetsiz bağnaz burnu havada kibir abidesi, soğuk tripli nazlı, kaprisli itici ve buz duvarı insanlardan başka bir şey değil böyleleri.
liseden başlayıp üniversiteyi bitirene kadar çevrede hep bu kafada genç kızlar gördüm hep bu tür insanlara maruz kaldım farklısını asla görmedim.
Keşke şu ülkede erkeğe adım atan tevazu sahibi ince düşünceli sıra dışı genç kızlar da mevcut olsaydı da biz de gerçekten yaşama dair umut besleyebilseydik. Her gün bu zifiri bataklığa uyandığıma lanet okuyorum, kendini beğenmiş kızlardan da bu sahtekar dünyadan da tiksinti duyuyorum.
Keşke lisede ya da üniversitede bu yaşamdan farklı bir şeyler görseydim yüreğimin attığını hissedebilseydim de bu kadar kızgın olmasaydım geçmişe karşı. Ama artık çok geç, su testisi su yolunda kırılırmış. Yukarıda saydığım özellikteki kızları sevmek için tek bir sebebim yok. Bu yalnızlık yüzünden tiksinti duyuyorum yaşamaktan.