beşiktaşın fenerbahçeye futbol dersi verdiği maç olmuştur. bir beşiktaşlı olarak zerre kadar üzülmedim; iki takım arasındaki kalite farkını gördükten sonra bu yenilgiye üzülmeye gerek yok. nasıl olsa fenerbahçeyi sübvanse eden bir bünyamin gezer her zaman olmayacak. beşiktaşın fenerbahçeyi ezdiğini görüp korkan bünyamin gezer aragonesin birşey yapamayacağını anlayınca, kendisi oyuna müdahale gereği duymuştur. hiç kimse cisseye verilen sarı kartlar doğruydu demsin. luganonun topla alakasız ve de arkadan faülünde sarı kartı es geçmesini açıklayabilecek bir allahın kulu var mı? pozisyonu görmese faul vermezdi, demek ki gördü , ama ver-e-medi. haa demek ki bir niyet farkı var kararlarda. beşiktaş taraftarı herşeyi görmüştür o yüzden üzülmemiştir. statta da maç bitmek üzere olmasına rağmen bir ilki gerçekleştirerek 12 li çekmişlerdir. dört kere üst üste üçlü çekerek yapılan komboyu ıslıklar susturabilememiştir. hem futbol takımı kalitesi hem de taraftar kalitesi olarak fenerbahçeden fersah fersah üstün bir takımın taraftarı olmaktan urur duyuyorum. ilerleyen haftalarda fenerbahçenin nasıl düştüğünü , beşiktaşın nasıl yükseldiğini göreceğimi biliyorum çünkü.
edit: sezon sonu itibariyle oluşan 10 puanlık fark beni haklı çıkartmıştır. burdan sana selam ederim bünyamin...