hey dostum kişisel değil deyip profesyonelliğime göndermede bulunduktan sonra şahsında tüm camiayı selamlarım.
sömürgeciliğin en bile bile ladesi kendisi ve benzerleri şahsında, tarafımızdan gerçekleşmektirilmektedir. hiç bir güç öğesi barındırmayan kişiliklerine boyun eğmemiz, paramızla satın aldığımız zinciri de eğilmiş boynumuza geçirmemiz tamamen bize aittir.
güzellik, zerafet, bilgi, tecrübe, birikim, yetenek, zeka parıltısı, göz ışıltı sahibi bünyelerini görebilmek için dizildiğimiz ekran karşısında bize gösterdiği donunun rengi bir villanın temellerini en kıyak semtlerden birinde atmaya yetiyor da artıyor bile.
bu beter kudurmuşluk öyle bir hal almış durumdaki hafta da bir araba alacak, ev dikecek sansasyonu yaratmak için her türlü çabanın içerisine girilebilmektedir.
işin enteresan tarafı bu saçma sapan yürüyüş düzeninin yıllardan beri "zeka" harikası bir olaymış gibi aktarılmasında yatmaktadır. ki arkadan gelen daha fakir ama uyanık simalar "hayranıyız, peşindeyiz, türkiyenin en gözel kadını ya, gerçekten çok zeki" gibi kendilerince pekiçtireçlerini sunmakta, kolay yoldan paranın gelişine göz kırpmaktadırlar.
en çok taklayı atan çerezin çoğunu kapıyor çünkü. zooloji bilmem ama bunu anlayabiliyorum.
biz helal olsun deriz. helal olsun be adam yüz kişiyi uyutmuş abi deriz. helal olsun be adam tek başına koca tükkanı boşaltmış deriz. arsıza da, hırsıza da hakkını teslim ederiz. şimdi iğrenerek de olsa kendisine helal olsun demekten kendimi alamıyorum. bir hiçlikle insan bu kadar çokluğu elde edebiliyorsa kendi salaklığımıza sövemeyeceğimden onun alıklığını övmeye mecburum.
beş dakkada inanılmaz soslar, pratik çerezler hazırlayabilen bir bünye elbetteki takdire şayandır. ben bugün televizyona çıkamazsa yarın çıksın diyerekten kendisine bir kaç örnek hazırladım. ki bu herhangi bir konu üzerinde uzmanlık gerektirmez. daldan dala daldan dala
-ben şiirin aslında bir edebiyat çeşidi olduğundan kuşkuluyum. şarkı sözü daha bir edebiyattır.
-ben aslında evli her kadının, aynı zamanda bir başka erkekle olmayı mutlaka hayal ettiği görüşündeyim.
-eğer villa için orman yakan insanlar o kadar ağacı bir başka yere dikerse affa layık bir tavır içerisinde olduklarını düşünmek mecburiyetindeyim.
-ben çocuğumu cinsel tercihi konusunda serbest bırakacağım. isterse eşcinsel bir evlilik yapabileceği konusunda onunla bir konuşma yapacağım
-ben ibadetin allahla kul arasında olduğuna inanıyorum, gösterişe gerek yok, camiler kaldırılmalı.
-ben maddi ebatları bir olmayan insanların aynı semtten geçmelerini hoş karşılayamamaktayım.
-eski kocam, kocamın karısı, bir başka ilişkiden doğan çocuğu, yeni sevgilim, kızım ve ben hep birlikte yaptığımız tatilden acaip zevk aldık. herkeşlere tavsiye ederim.
abilerim ablalarım, "bize ne elalemden kaldırın şu programları"na verilen halk bunu istiyor cevabını kulak memesinden öpüp diyorum ki evet halk merak ediyor. beş para etmez sanatlarına, hayatlarına biçtiğimiz pahadan dolayı kazandığı parayla içtiği şarabı halkımız merak ediyor. bu şarabı nereye kustuğunu, kusmuğunu hangi ünlü modacının elbisesine sildiğini halkımız merak ediyor. halkım, sereserpe kumsalda haberleriyle kendini rahatlatıyor, çocuğunu yarışma programlarına sokuyor, babası kızının kalçasını avuçlayıp dans ediyor. çünkü imrendikleri kişilerin, ahlak sorgulamalarına karşı tavrı küstahçadır ve aynı cesareti ardılları da kendilerinde bulabilmektedirler.