büyük dedeleri yıldırım beyazıd galibiyeti sonrası timur tarafından esir alınıp, "bu tipler beslenmez" diyerek semerkand yolundayken iran'daki safevi tarikatı lideri oğlancı pedofil şah cüneyd'e beş kuruşa satıldığı rivayet edilen 30.000 türkmen çocuğu...
şah cüneyd'in mezhep faşisti arap ve islam düşmanı eşcinsel misyonerler olarak yetiştirdiği bu amazon savaşcısı oğlancıklar, osmanlı'ya misyoner olarak gönderildikten 150-200 yıl sonra eşcinselliklerini de kullanıp yeterli müride ulaştıktan sonra şahkulu isyanı gibi 50.000 sivili katlettikleri bir isyana kalkışmış, yavuz sultan selim han tarafından yol geçen hanı oğlancılığı karşılığı affedilmiştir.
yine de rahat duramamış, yüzbinleri katlettikleri celali isyanları serisine kalkışmışlardır.
en acı olan ise koçgiri isyanıdır. kuvay-ı milliye ve türk halkını hafife alan aynı iran devşirmesi zihniyet, kurtuluş savaşı'nda savaşanların eşine, karısına, kızına tecavüz edip evlerini yağmalamış ve gereken cevap çok kısa sürede verilmiştir.
gelelim günümüze...
ulu önder atatürk'ümüzün partisi hdp ile elele sıkışıyor...
12 yaşında çocuğu tarayan ypg'li video'su internette dolaşırken sırf dinine bağlı arapları öldürüyorlar diye birileri "ypg terör örgütü değildir" açıklaması yapıyor
"ceren güneş" kod adlı ulu önder atatürk'ümüzün askerlerini vurmak için ypg'ye katılan teröristi tbmm'ye doktor kıyafeti içinde allayıp pullayıp sokuyorlar...
dhkp-c'den 6 yıl yemiş terörist'e chp onur madalyası veriliyor...
cemil bayık isimli onun bunun çocuğu terörist "chp etrafında birleşelim" çağrısı yapıyor...
hükümetin yönettiği devlet, silah bırakması ve ateşkese zorlanması üzere terör örgütü ile görüşürken, atatürk'ümüzün partisindekiler ise şuan terör örgütünün savaştığı dönemde onun siyasi ayağı ile ittifak yapmasının farkını anlamayanlar, anlasa da anlamamazlıktan gelenler konuşuyor da konuşuyor...
insan önce atatürkçü olmalı, vatan-millet sevdası olmalı ki bazı gerçekleri görsün...
ama ne yazık ki içten fethedilen atatürk'ümüzün partisinde durum gittikçe kötüleşiyor.
sürekli recep tayyip erdoğan'ın diktatör olduğunu iddia ederken oturduğu koltuktan kalkmamak için muharrem ince gibi birine bile atılmayacak iftiralar atan bir siyasi liderin partisinden söz ediyoruz.
gelişi bile "kemal kılıçdaroğlu deniz baykal'ın kiralık kasedini kasada tuttu" gibi iddialarla gelişen ve koltuğa paraşüt ile indirilen bir siyasi parti lideri olarak kemal kılıçdaroğlu'nun muhalefet olduğu yıllara baktığınızda tamamiyle chp içinde bir ikiye bölünme hali yaşandığını anlıyorsunuz.
belki bazılarınız "içten fethedilen kale chp" isimli kitabı okumamışsınızdır. lakin chp içinde bu bölünme sonucu olan şeyi şöyle açıklayabilirim. şuan chp'nin içinde 52 kişilik parti meclisinden 44 tanesi türk-türkmen-kürt olarak kemal kılıçdaroğlunun mezhebinden, 1 tanesi hristiyan. 5-6 tane de recep tayyip erdoğan'ın mezhebinden insan yer alıyor.
bu sürece gelene kadar neler yaşandığını tahmin edebilirsiniz umarım. kendisinden olmayanı en az diğer liderler gibi eleyen birinin gitmesi chp'nin içinde ne yazık ki bu saatten sonra bir iyileşmeye de yol açmayacak.
