Ne yapıyorsam bir başıma yapıyorum
Vaktimi kalabalık yerlerde geçiremiyorum
Çünkü o kalabalıklar beni yalnızlığımdan boğazlıyor gibi.
Ben gizli tenha köşelerde keyifliyim,
Mavisinde martıların volta attığı yerlerde işte,
işte tam da buralarda,
Saadeti pencerelerinden okunan yuvaların sokaklarında
Her şeyin bir ahenk halinde dans ettiği yerlerde.
Şu inen çıkan arabalar
Evine yorgun ama mutlu dönen güzel genç kadın
Çocuk sesleri, Kuş sesleri, ayak sesleri bir aradayken ne kadar güzeller!
Bana yorgun akşamın ninnisini söylüyorlar hep beraber
Hatırlıyorum,
Çocukken okuldan eve dönerken de böyle maviydi akşamlarımız.
Bu yüzden mi evlerimize heyecanlı bir sevinçle dönerdik?
Fakat Böyle bir mavi nasıl sevilmez?
Bir de unutsam kendimi büsbütün, başka ne dilerdim?
Buradan başka bir yere de gidilmez artık
Vedalaşmak istemiyorum bu yollarla, düşünmeden sevdiğim şu güzel insanlarla, özlemlerimle...
Şimdi Burada ölmek istiyorum hatta.
Yarının canı cehenneme
O yolların, koşuşturmaların,
Yüzlerinden sıkıldığım insanların canı cehenneme,
Bıktım şu bitmeyen gelecek meselesinden,
Yorgunum artık kendim tarafından alt edilmekten
Yorgunum! Hep o yaralayıcı soruları sorarak hayatı cehennem etmekten kendime
beni bu maviler anlar, bu beyaz kanatlilar, o kadınların topuk sesleri.
Beni onlar sever, kucaklar, sarar, teselli eder.
Onlardan ayrılmayı hiç istemiyorum...