ben bu yazıyı sana yazdım

entry31009 galeri
    30328.
  1. Neden bilmiyorum ama bugün bir anlığına varlığını yanımda hissetmek istedim. Sadece minicik bir an. Montumu askıdan indirmeye çabaladığım o kısacık anda bir kere daha aslında seni hiç tanımadan bu kadar net bir şekilde yanımda olmanı istediğimi fark ettim. Bu duyguyu en son 1.5 yıl önce ilk defa gittiğim bir evden çıkıp durağa doğru giden o ıssız yolda yürürken hissetmiştim. Sanırım bu yüzden 15 kişi bana baktıktan sonra bana bir şey sorulduğunun farkına vardım. Malum varlığını hissedebilmeyi istemek her gün başıma gelen bir şey değil.

    Şimdi olur da bir şekilde denk gelip okursan; Sana aşık olduğumu sanma. En kötü onedio testleri bile ‘olmaz o iş’ diyorken özellikle. Ama bir şeyi gerçekten merak ediyorum. Üç gün öncesinde varlığından bile haberdar olmadığın beni bu kadar etkilemeyi nasıl başarıyorsun? Bazen her şeyi kurup kurgulayıp o kurguya seni sığdırmaya çalıştığımı düşünüyorum. Ve ben bunu her düşündüğümde sen adeta ‘hayır ben senin kurgun değilim. Gerçekten buyum’ diyorsun. Bunu nasıl yapıyorsun acaba?

    2019 benim aksime sana çok iyi gelmişti. Dilerim 2020 daha da iyi olur. Bir de çok güzel bir roman okuyorum. Keşke seni okuduğum romanları anlatabilecek kadar tanısaydım. Sanırım senin hakkında en çok buna üzülüyorum. En çok canımı acıtan şey bu. Yanlış anlama, sıkılır mı korkusu değil duyduğum; sıkılacağını zaten biliyorum ve açıkçası bana dair bir şeyi sevmeyeceğinin korkusu bile biraz lüks gibi geliyor. Hatta sevmeyeceğinden oldukça eminim.

    Neyse konu sen olunca zaten açık olan çenem yerden toplanacak duruma geliyor. Sadece birine söylemek istedim. Çünkü eğer söylemezsem içimdeki bir şeylerin mübadele döneminde kırılan, paramparça olup sokaklarda ateşe verilen ahşap oymalı Rum mobilyaları gibi yok olacağını hissettim.
    2 ...