allah lafzının; arapçadan ingilizce ye çevriminde "the god" manasına geldiğini bilen ve türkçe konuşmak isteyen insanın yaptığıdır.
hala daha; internet ve bilgi bu kadar yaygınken "allah" ı özel isim zanneden şebelekler vardır, babasını dahi ismiyle çağırmayan zerzevatların kendi tanrılarına sürekli ismiyle seslendiğini düşünmesi dahi abukluğu gözler önüne sermektedir.
allah ismini özel isim sananlar, allahın 99 sıfatını da; allahın 99 ismi zannederler. acaba suç biz de mi? sıfat ile isim arasındaki farkı bilmeyen adamlarla dil tartışması yapıyoruz sorgulamasına iterler insanı.
aynı zamanda bu adamlar hayatlarında bir defa oturup furkan ı türkçesinden okumuş değildirler; ilk emri oku olan bir dinin gereğini yerine getirmeyen, bi taraflarından uydurdukları 4-5 şartla müslüman olunduğunu sanan çakma müslümanların, yüzeysel olarak yaşadıkları islamı körü körüne savunmakla kendi habis vicdanlarını rahatlatmasıdır "allah" lafzının "tanrı" kelamına karşı savunulması.
ha; derseniz ki, yüzyıllar boyu dilimize pelesenk olmuş, allah yerine tanrı demek boşa uğraştır; eyvallah. bende allah demeyi, tanrı demeye yeğlerim. lakin bir takım saçma sapan zır cahilce, çocukça, manyakça savunmalar üretmek iş değildir.
ve islamın büyüyüp gelişebilmesi; ancak bu simbiyozların, çakma müslümanlıkla islamiyet savunmasına soyunan hebeleklerin temizlenip; adam gibi entelektüel, ne dediğini bilen, kuranı bilen adamların islamiyet savunmasını veya yayımını eline almasıyla mümkündür. ha bu mümkün müdür? an itibariyle önümüzdeki bir kaç yüzyıl boyunca neredeyse imkansızdır.