yenilen dondurmayı bile cinsel çağrışım olarak algıyalan abazan bünyelerin sebep olduğu isyan. tamam iyi algıla da, o senin abazanlığınla, azgınlığınla ilgili bir şey, bari toplum içinde yapma, insanları rahatsız etmeden abazanlaş.
o değil de; bizler sokakta rahatça yürüyebiliyor muyuz ki zaten? rahatça akşam işten evlerimize dönebiliyor muyuz? ya da sabahın köründe otobüs durağına doğru ilerleyip, otobüste giderken kendimizi ne kadar güvende hissediyoruz? kadın, erkek hiç farketmez, hepimiz böyleyiz. trafikte ilerlerken, bakalım hangi maganda ne yapacak? sorusu akıllarımızdayken tedirgin değil miyiz? evimizin kapısına anahtarı sokup açarken, kendimizi bir korku filminde gibi hissetmiyor muyuz, arkamızdan katil mi, hırsız mı, sapık mı çıkacak? diye. yolunuzda giderken, bir kadınsanız sözlü tacize uğramıyor, erkekseniz de, bu tacizleri her zaman işitmiyor musunuz? her zaman paranoyak, her zaman "ahan da şimdi bir şeyler olacak" modunda hazırda bekleyen insanlar bizler değil miyiz? eğer böyle olmaktan çıkarsak, çıkabilirsek; rahatça yolda yürüyüp, giydiğimiz kıyafet, attığımız adım, yediğimiz gıda maddeleri yüzünden bir şekilde tacize uğramadığımız zaman; dondurmamamızı da adam gibi yiyebileceğizdir.