15 kasım 2008 galatasaray fenerbahçe maçı

entry18 galeri
    16.
  1. fenerbahçe'nin başından beri mücadele ederek kazandığı maçtır. bu mücadeleci oyun ve yaptıkları baskı sayesinde galatasaray oyunun farklı bölümlerinde yaklaşık 16-17 dakika sayı bulamadı. esmeral tuncluer, nevriye yılmaz ve matee ajavon üçlüsü fenerbahçeye maçı getiren diğer önemli faktör olmuştur. ajavon'u yanılmıyorsam ilk kez izledim ama esmeral ve nevriye'nin kapasitelerinin zaman zaman üstüne de çıkacak kadar iyi bir maç çıkardıkları gerçek.
    galatasaray ise fenerbahçe'nin baskılı oyunu karşısında afallamış gibi bir görüntü çizdi. belki de sene boyunca 40-50 kişiye oynadıkları salonu ağzına kadar dolu görmüş olmanın verdiği şaşkınlık da olabilir, orasını bilemiyorum. doğru hücumu yapmakta çoğu kez zorlandılar, bunun getirisi olarak da birçok hücumda zorlama atışlar kullandılar. maçın geneline hakim olan panik havası maçı kaybetmemizdeki en önemli etkendi denilebilir sanırım. maç süresinin neredeyse yarısında basket bulamamış olmamız da cabası. 18 sayıya çıkan farkın 6 sayıya kadar inmesine rağmen yine hatalı bir hücum tercihiyle belki de maçı uzatma şansını kaçırdılar. onun dışında olumlu sayılabilecek diğer olay sanırım bu sezon ligdeki sayı ortalaması 82 sayı olan fenerbahçenin 66 sayıda tutulmasıdır.
    tribünlerde yaşanan olaylar hakkında ise ne yazılsa boş heralde. ilk periyodun ortası ve son 30.4 saniye kala olmak üzere 2 kere oyun durdu, 2.sinde hakemler içeriye gitti. fbtv'den izlediğim için hiçbir tezahüratı duyamadım. oyunun ilk duruşundan sonra yaklaşık 3-4 dakika sayı bulamadı galatasaray ki farkın açılması sürecinin başlangıcı bu dönemdi. maçın başında şeref tribünü civarında ve kameranın karşısındaki tribünde olaylar yaşandı. zaten her maçta koltukların kırılması sebebiyle taraftara açılıp açılmayacağı son dakika belli olan pembe koltuklu sahaya yakın bölümde polislerle bir itiş-kakış yaşandı. şeref tribünde ise * her maçın klasiği olan sataşma ve küfürler hakimdi sanırım. dünyadaki birçok ezeli rekabetin aksine bizimkisini "suni"liğini bir kez daha farkettim bugün. her karşılaşmada bir taraf "birşeyler" yapıyor, öteki maçta öteki taraf kendince "cevap veriyor". ve böyle üstüne koyarak kendi kendimizi yiyoruz.
    birde kimse yazmamış maçın skoru 58-66.
    1 ...