Başına buyrukluk sorumsuzluk özgürlük değildir. Moda diye toplum yapıyor diye hristiyan kültürüne göre giyinmek de medeniyet değildir. Kuran ve sünnet dairesinde eşler birbirlerini güzellikle ikaz ve irşad etmekle mükelleftirler. Fakat ailede 1. Derecede sorumlu olan erkektir. Erkek Kendisi de kurallara uyup örnek olacak ki eşine söylediğinde lafı para etsin sözü dinlensin. Değerli Eşi de milli manevi ahlaki değerlere ters olmayan uygun olan şeyleri kendinden istediğinde ona verdiği değerin bir ölçüsü olarak kabul edip uygulasın. Madem hayat müşterek. Sonuçta ortak payda kuran ve sünnet olursa o evlikten hayır ve bereket görürler. Meselenin temel esası budur.
Evlilikte dini görüş fikriyat kafa yapısı ve yaşayış tarzı çok önemlidir. Baştan bunları konuşmayınca problemler çıkıyor sonra. Ya maddiyata bakılıyor yada fiziğe. Ee hali böyle olanlarda 2-3 sene geçmeden boşanıyorlar. Normal. Arzular duygular geçici. Mal makam güzellik geçici. Sevmekse bir ömür. Ama yürek lazım. Daha bir kaşık suda fırtına kopuyorsa çok zor sizin işiniz. Eyvah eyvah..bir evliliğin selametini mini etek ve boyu tayin ediyorsa yazık o evliliğe..
Seven sevdiğine tabi olur. insanlar seviyorum diyerek yalan söylüyorlar. Sevselerdi allahın emirlerine aykırı hareket edemezlerdi. Nefisler ilahlaşmış bedenler firavunlaşmışsa, yatak odası kıyafetleri sokaklarda teşhir unsuru olmuşsa, kimse kimseyi kazımıyor umursamıyor keyfine göre takılıyorsa,
Buyursun Herkes ne istiyorsa onu giysin..orada evliliğin birliği çoktan sona ermiştir zaten.
