Göğsün üstüne gelip oturan ve gitmek bilmeyen bir daralmadır babanın ölmesi. En neşeli anda, kalbe aniden saplanıveren bir sızıdır. "Baba" artık bir kokudur zihne yerleşen; odasının, eşyalarının kokusudur. Eşek kadar bir adamın, oyuncaklarına sarılır gibi babanın eşyalarına sarılıp ağlamasıdır. "Ateş düştüğü yeri yakar"ın hayattaki doğrulamasıdır.