ne zaman aklıma gelse içim cız eder.
bir röportajda kızı filiz ali babasına dair şunu anlatmıştı:
babası ona küçükken ünlü bestecilerin fotoğraflarını gösterirmiş. kimin kim olduğunu bir oyun gibi öğretirmiş.
sadece gramofon ve biraz radyo yayını olan o günlerde bestecileri dinleyerek tanıma imkanı her halde mümkün değildi. sabahattin ali müziği sevdirmek için bu yöntemi bulmuş.
Filiz ali'nin ilerde önemli bir müzikolog olmasında küçükken atılan bu temellerin etkisi çok her halde.
sabahattin ali'yle ilgili beni en çok hüzünlendiren şey uğradığı alçakça suikastten çok yorgun düşecek kadar yalnız gitmek zorunda kalması.
romanlarında bile sevdiği kadına kavuşamamış.