En azından zaman ile ilişkisi dikkate alındığında değildir yanıtı uygun olur.
Tanrı dışındaki her şey, ki 'şey' tanımı bakımından uygun olmayabilir. Her neyse.
Bunlardan bir tek tanrı munezzeh oluyorsa onun dışında olanlar ancak onun yaratmasıyla ortaya çikabiliyorsa tanrı için ilk neyi yarattı sorusu sorulabilir. Ya da yarattıklarının bir ilki olduğundan bahsedilebilir.
Kendisinin başı ve sonu yok diye yaratmada da kendi içinde zamandan bağımsız hareket eder gibi bir mantık çıkarabilir miyiz? Yine de burada yaratılanın kendisinin zamana bağımlılığı ve oluşumunun zamana bağımlılığı nedeniyle ve mantık gereği eş zamanlı dahi olmuş olsa yaratılanların ilkinden bahsetmek zorunluluğu doğar. Bir başlangıç olarak yaratma tanrıyı münezzeh olarak tanımlamamıza imkan sağlar.
Ama burada da bir sorun ortaya çıkar. En azından yaratma da bütünen zamandan bağımsız olamamaktadır.
Kendi bağımsızlığı için söylenecek olansa şunlar olabilir;
Tanrıya bu ortamı hazırlayan koşullar nedir. Bu Kendisinin bir tasarısımıdır. Tanrı mı istemistir münezzeh olmayı yoksa kendisini mi bulmustur bu hâl üzere.
Ve ne zamandan sonra açmıştır gözlerini? Ne zaman içinde uyanmıştır artık yalnızlığına bir son verme isteği?
Ne korkunç bir yalnızlıktır ki bu yaratmakla bitmeyen,
tanrı mı istemiştir tanrı olmayı ve anlayabilecek kim vardır onu?
Söylesenize kim ağlayabilir onun yüce ve ulaşılamaz yalnızlığı için.
Nihayetinde bizim de Tanrı tasarımız bir çıkmazdır.
inanmamak inanmaktan daha mantıksız, açıklanamaz, aptalca değildir.