bu yaz tekne ile alanya'da durduk. 2 gündür berbat yemekler yiyorum ve 2 numara tuvaletimi yapamıyorum. özellikle köy kahvaltılarındaki ekmekler beni mahvetti diye düşünüyorum çünkü yedikçe içimin suyunun çekildiğini hissettim.
üçüncü güne döndüğümüzde ise bir hoteldeyiz, ben fenayım, fakat ortam çok güzel olduğu için sıçamıyorum diyemiyorum. fakat itiyor, ağırlık var gelmiyor. müsil almak istemiyorum çünkü kusturuyor beni. durumum vahim.
neyse baya bir su içtim ve soda içtim, tuvalete kamp kurdum, çıkarıcam bu canavarı. ıkınıyorum geliyor ama çıkmıyor, az daha zorluyorum anüsüm yırtılacak gibi oluyor. hastaneye de bunun için gidemem ortama fena rezil olurum ama baya baya kötüyüm.
neyse biraz nefes alıp kendime geldim ve elimle bir yokladım, kakanın başı çok sert ve gerçekten ıkınıp zorlasam anüsü yırtarım, parmağımla bokun başını maden gibi deştim, resmen bokumu kazıdım, yok çıkmıyor. elimle kontrol ettikçe korkuyorum, çünkü vücut itiyor ama çıkmıyor, sert kısım anüsümün duvarlarına dayanmış, zorlasam vallahi yırtıcam.
sonra aklıma sıkıysa yakala filmindeki sütten debelenerek kurtulan fare hikayesi geldi. bokumun sert başını parmağımla kazımaya devam ettim, koparıp koparıp tuvalete attım, koparıp koparıp attım, inatla yaptım, sonra aşağı baktım sanki koyun sıçmış gibi ama hala çıkış izni yok, canım acıyor, vücut iyice itiyor.
baya bir bok parçası kopardıktan sonra hiç beklemediğim anda bokum pat diye hiç acıtmadan düştü, galiba taşlaşmış kısmı iyice yok ettim kazıyarak, sonra ardından iki tane daha... ama var ya o nasıl bir rahatlama, o nasıl bir huzur, üç tane kütük gibi kaka içimden çıktı ve dünyalar benim oldu.