şimdi polat alemdar dizide ismi kurum olan gerçek hayatta mit'e tekabül eden birimin bulamadığı iskender'in çok çok gizli yerinden kaçmayı başardı. adamları hakladı, döndü baba evine. hepsi iyi, güzel hoş da o nazife annenin yaptığı nedir be arkadaş. oğlu 2 aydır evden uzak, ölmüş mü kalmış mı belli değil, sonra bi gece eve dönüyor, boynuna sarıldıktan sonra ilk sorusuna bakın:
-oğlum, aç mısın, üst baş bişeyler veriyim mi?
ne bu arkadaş ya? bekledim polat'tan annesinin suratına boş boş bakar, tersler diye ama sabırlıymış seslenmedi. insan bir anne olarak hiç olmazsa ''nerelerdesin a benim canım evladım, ne yaptın, öldün mü kaldın mı?'' diye bi sorar. adam kapıdan içeri adım atar atmaz hemen ağzına yemek tıkama isteğinin nedeni nedir? ne bu vurdumduymazlık? obez mi lan bu herif de hemen aç mı tok mu onu merak ediyon? demek adam ölse sen cenaze başında ağlamayı bırakıp helva yapma derdine düşecen.
nazife anne, sana sesleniyorum, iyisin hoşsun da, biraz daha ciddiyet, lütfen... olmuyo böyle vurdumduymazlık...