yolda yürürken başınıza aniden bir talih kuşu konmadığı sürece oldukça zor bir iştir.
bundan 20 sene öncesine kıyasla yapılan binaların çokluğu ve dolayısıyla satılık dairelerin arz-talep dengesinin üzerinde olması ev fiyatlarını düşürse de bu ekonomik koşullarda köşeye beş kuruş bile ayırayacak durumda olmayan halkımız için pek bir şey değişmemiştir. bir zamanlar fakirin ve orta gelirlinin ev sahibi olma hayallerini "toki" gerçekleştireceği vaadiyle ortaya çıkmıştı.ama sonra bir baktık ki toki fakire,dar gelirliye ev sağlamaktan çok ultra lüks binalar diker, villalar yapar olmuş.kimse de buna "dur" dememiş. bu durumda tek yol hızlı ekonomik kalkınma. bu da kadınlarımızı evlerde ev hanımı olmaya mahkum etmekten değil de ekonomik hayata katılımlarını sağlamaktan geçiyor. evet, türkiye'de hanımlar maalesef ekonomik hayata katkıda bulunmuyor(annelik,ev işleri ekonomik hayat sayılmadığından).bir erkeğin evde bir hanım ve üç çocukla ev alma hayali kurması saçma zaten.
