insanoğlunun fıtratında var, severiz acıyı, hüznü, kederi, ayrılığı dinlemeyi ya da okumayı hatta izlemeyi.
Kendimizden enstantaneler yakalar, hüznümüze arkadaş buluruz, yalnızlığımız geçiverir.
Hani nerdeyse kötü niyetli olmayan bir sevinç duyarız, neyse ki salt ben yaşamamışım diye...
Gene de sonu güzel bitsin istemez miyiz aslında?
Hüzün, dert bitti, gerilerde kaldı, artık daha iyiyim denmesini beklemez miyiz?
Ben beklerim, bunu duymak isterim, hüznün geçici olduğuna tanık olmak isterim.
Mutluluk, mutsuzluktan daha güçlü bir kavram, bunu her daim görmeye ihtiyaç duyarım!