aldığım en güzel karardı.
arkadaşlarımın buluşmamız için cesaretlendirmesi gerekti. uzun süre konuşmuştuk ama buluşmaya korktum "ya görünce sevmezse? ya beni beğenmezse?" diye.
planlar yaptık sonra, nerde buluşacağımızı sorduk birbirimize. Alsancak'ta karar kıldık. ne giyeceğimin, o'na nasıl bakmam gerektiğinin hayalini kurdum günlerce. sonunda geldi çattı büyük gün. süslendim, süslenirken geç kaldım.
kızmasından korktum ama kızmadı.
o'nu gördüğümde ellerim titremeye başladı. sonra gözlerimiz birbirine kenetlendi... selam verdik birbirimize, oturduk. içim kıpır kıpır. onun da öyle ama kendini ağırdan satıyordu hınzır. ilk görüşün heyecanı geçince muhabbet koyulaştı tabii.
yüzünü inceledim o konuşurken; gözlerini, dudaklarını... hayatını anlattı o güzel sesiyle. güçlüydü, çok güçlü. önüne koyulan her şeyi içti, bana mısın demedi o güzellik. kahkahasını duyunca içimde güller açtı. bazen sesi titredi, canım acıdı. ellerini tuttum. kimseninkine benzemiyordu. kadife kadar güzellerdi. o gün anladım. hayatımda olması gerektiğini, ondan fazla uzağa gidemeyeceğimi anladım.
sözlükteki her entrymi koşulsuz oylayanım, sözlük dedikodularını beraber irdelediğim, sevmediğim yazarlara benle beraber 'ıııyy rezil' diyebilecek tek kişi, tek kankam.
tatlı jessica day...
burnumda tütüyorsun.
Ağustosun ikinci haftasını bana ayırsana? tekrar buluşup aşk tazeleyelim.