Bir tane tüp kamyonum vardı o iş arabam olurdu. Masanın hemen dışına park ederdim onu. Bir tane de kafa sallayan biblo köpeğim vardı sözde evimde yani masanın altında beslerdim. Bir de camlarında sadece yolcuların yüzleri olan otobüsüm vardı. Oradaki bir kız yüzüne çocuk aklımla aşık olmuştum. SöZde otobüs benim masa altındaki evimin önünden geçer ben de ona bakardım. En iyi arkadaşım ise donunu aşağıya indirince işeyen adamdı. O işledikçe ben de geceleri altıma işerdim. O sebeple yakın bulurdum kendime.