kartelin başındaki gümüşhanevi doğanzade aydın efendi, ''ben ahlakın, dinin, inananların yüz akıyım'' iddiasında bulunmuyor. isterse playboy'un vivid'in patronu olur, isterse amsterdam red light district'te, karaköy'de dükkan işletir. bu sadece ailesini, çevresini, çekindiklerini bağlar.
vergisini veriyorsa, kanunen şuç değilse istediğini yapar. bunu bilip ''vay pornocu'' diyerek gazetelerini almamak, internet sitelerine girmemek herkesin elinde. bunlar bilindiği halde siteleri milyonlarca defa tıklanıyorsa hepimiz ahlaksızız, hepimiz pornocuyuz demektir.
amma vakit veya benzeri ''ahlak benimle başladı, ben dinin, dindarın yüz akıyım'' iddiasındaki ve mahallenin namus bekçisiyim edasındaki gazete kağıdına basılan temizlik sonrası suya dayanıklı gazeteler hata yapamazlar. bırak münfer-iti, toplum vicdanında, kanunlarda suç olan eylem, gariban şeytan suçlanarak üstü kapalı olarak itiraf ediliyorsa, buna dayanak olarak da din gösteriliyorsa vakit, ''tamam sapığım ama bir sor neden, sapığım ama o da pornocu'', ''tüm bunlar bu pornocu, kartelci, laikçi medya komplesidir'' diyerek kurtulamaz.
hem de ''benim hortumcum, sapığım, ahlaksızım iyidir'' diyerek ve bundan sonraki tüm ahlaksızlıklarında da aynı yöntemi izleyeceğini utanmadan ilan ederek: