zaman

entry2175 galeri ses2
    492.
  1. zaman hayatın ta kendisidir...

    akışına hayret ettiğimiz ve çoğu zaman bir film şeridi gözlerimizin önünde geçip gidiyormuşçasına izlediklerimiz zaman...

    durdurmayı dilediğimiz ama durduramadığımız kum saati...

    evet zaman durmaz belki, ama bazı anlarda sanki durmuş gibi hissederiz ve o anların sonunda zamanın nasıl akıp gittiğine şaşırırız...

    belki aşık olduğumuz anlardır bu anlar, belki çok sevdiğimiz dostlarımızla görüştüğünüz anlar, belki uzun zamandır görmediğimiz aile bireylerini gördüğümüz tüm özlediklerimizle geçirdiğimiz anlar...

    mümkün olsaydı durdurabilmesi o en çok mutlu olduğum ana gidip çocukluğumda, o anı durdurmayı ve sürekli o mutluluğu yaşamayı dilerdim ...

    o anın ne olduğunu sormayın sırrı bende kalsın...

    masum olmayı, çocuk olmayı, bulutlu ve güneşli bir sonbahar gününde uçurtma uçurmayı özledim belki ondandır bu dileğim...

    işte yitip giden düşlerin ve zamanın hikayesi:

    --spoiler--

    Çok zaman önceydi.

    O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.

    insanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.

    Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.

    Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.

    Bir parçasına dün dedi, diğer parcasına bugün, öteki parçasına da yarın.

    Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.

    Dünü düsünüp pişman oldu, yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı
    tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.

    Farkında olmadan rezil etti bu gününü.

    Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu.

    Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı.

    Bu günü eline yüzüne bulaştırdı... Mutsuz oldu insan.

    Ve ne gariptir ki yarının telaşı da, dünün pişmanlığını da hep bugün
    yaşadı; ama bugünü hiç yaşayamadı.

    Ne yarın ne de dün!
    --spoiler--
    1 ...